“Türk yöneticiler krizleri iyi yönetmeyi biliyor”
Boyden Global Lider ve CEO Chad Hesters, katıldığı Bloomberg HT yayınında yapay zekanın hangi alanları etkileyeceği ve yöneticilerin hangi alanlara odaklanması gerektiği konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Yönetici bulma ve liderlik danışmanlığı alanında faaliyet gösteren Boyden’in sektördeki en eski uluslararası şirket olduğunu ve yaklaşık 77 yıldır danışmanlık hizmeti verdiklerini söyleyen Hesters, Türk yöneticilerin küresel arenaya iyi uyum sağlayabildiğinin altını çizdi.
“Türkiye, hem ticaret hem de iş için her zaman Avrupa ve Ortadoğu arasında ortak bir noktada olmuştur. İş yapmak için iyi bir ortam var ama aynı zamanda siyasi, ekonomik ve sosyal dalgalanmalar ve oynaklıklar da var. Türk yöneticiler aslında krizleri nasıl yöneteceklerini biliyorlar” diyen Hesters, genel olarak yürütme kurullarının ve üst düzey yöneticilerin yüzde 65’inin işe alım konusunda endişeli olduğunu sözlerine ekledi. 45 ülkede 75 ofisi ile hizmet verdiklerini belirten Hesters, tepeden tırnağa yöneticilerin yüzde 60’ının işten çıkarmalar olacağını belirttiğini ifade etti.
“2 yıl sonra büyük değişiklikler olacak”
Bugün dünyanın içinden geçtiği değişimin çok hızlı ilerlediğini belirten Hesters, “2023 ve 2022’de her alanda büyük değişimler yaşanıyor ve yöneticilerin bunlara uyum sağlaması değerli. Yöneticilerin karar vermede çok hızlı ve dirençli olmaları ve geleceğe bakarken iyi varsayımlarda bulunmaları gerekir. Yöneticilerin insan sermayesini ellerine almaları ve dönüşümü benimsemeleri gerekiyor.
Yapay zeka ve makineleşme tüm kesimleri etkileyecek. Tüketiciler, finansal hizmetler, üretim, istihdam, medya gibi tüm bu kesimler yapay zeka tarafından değiştirilecek. Ama nasıl değişecek, bütün soru bu. Şimdi yönetim kuruluna gittiğinizde tüm liderler yeni teknolojileri kullanmaları gerektiğini biliyor ama riskleri de var” dedi.
“Türk yöneticiler başarılı”
Hesters, Türk yöneticilerle ilgili olarak, “Türk yöneticiler küresel arenaya iyi uyum sağlayabiliyor. Türkiye, Orta Avrupa ve Orta Doğu’da hem ticaret hem de iş dünyası için her zaman ortak bir noktada olmuştur. İş yapmak için keyifli bir ortam var ama aynı zamanda siyasi, ekonomik ve sosyal dalgalanmalar ve dalgalanmalar var. Türk yöneticiler aslında kriz yönetmeyi biliyorlar.
Günümüzün halka açık şirketlerinin hissedarlarına bakıldığında, sadece kar peşinde değiller. Gelirlerin eşit dağılımına, ESG’ye ve çevreye de duyarlılar.”