CHP’li Alp: DSİ Genel Müdür Yardımcısı Kars’taki santralin CEO’su oldu
CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, Kars’ta hidroelektrik santral (HES) barajının yapım sürecinde bir dizi hukuksuz gelişme yaşandığını söyledi.
T24’te yer alan habere göre; “Projede idari yargı kararları açısından gelenek dışı süreçler yaşandığını, hukuk ve meslek cinayetlerinin yaşandığını, santralin üretimini üstlenen firma yararına devletin heba edildiğini” savundu. “Şaşırmayacağını biliyorum. O Genel Müdür Yardımcısı artık o baraj şirketinin CEO’su.”
TBMM Genel Kurulu’ndaki ek bütçe görüşmelerinde konuşan CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, “AK Parti Küme Başkanvekili geçen hafta bu kürsüden ‘276 barajını 276’ya yaklaştırdık’ dedi. 1000, hizmetlerimizden ve çalışmalarımızdan bahsettik’. Bugün baraj yatırımımızı da anlatacağım” diyen Alp, “Öyle bir yatırım ki; Ekonomik kaynaklarımız uluslararası sermayeye bağışlanıyor, hukuksuzluk var, beceriksizlik var, doğa ve çevre talanı var, kamu kaybı var, kayırmacılık var, kayırmacılık var, görevi kötüye kullanma var ama hayır yok. Tek bir kişinin menfaati için çalışmak” dedi.
CHP’li Alp, HES projesi için ÇED sürecini şöyle anlattı:
“Sarıkamış’ın dünyaca ünlü kayak pistinin hemen yanı başında, Aras Nehri’nin kollarında, Sarıkamış’ın Karakurt köyüne HES yapmak için Çek Cumhuriyeti’nden bir firma ülkemize geliyor. Arkasında kim varsa bir duyguyla geliyor. Öfke ve özgüven.Talan etme mantığıyla geliyor süreç böyle işliyor baraj yatırımları için önce ÇED olumlu raporu geliyor ama yönetim mahkemesi raporu iptal ediyor ama ‘sen yap’ mantığından dolayı. , mahkeme kararı sonra gelir’ yürürlüğe giriyor. İnşaat devam ediyor. İkinci bir rapor geliyor ama mahkeme bu raporu iptal ediyor. Firma üçüncü kez ÇED sürecini başlatıyor, kime ve neye güvenirse, üçüncü rapor çıkıyor. Kanal İstanbul Projesi’nin ÇED süreçlerini yürüten firma tarafından yapılmıştır.Ne tesadüf ki dava ve rapor süreçleriyle eş zamanlı olarak Kars’ta alelacele bir yönetim mahkemesi kurulur ve üçüncü raporun dosyası bu mahkemeye intikal eder. Bu davayı yakından takip ediyoruz.”
‘ÜRETTİĞİ ENERJİYİ ÜÇ KAT PAHALI SATTI’
Üretim lisanslarının da mahkeme tarafından iptal edildiğini kaydeden Alp, yeniden verilen lisanslara ilişkin davanın devam ettiğini söyledi. Alp, “Kars İl Genel Meclisi’nde baraj için hazırlanan imar planı, baraj alanındaki kültür varlıkları ile düzenlendiği için idare mahkemesinde iptali talebiyle dava ediliyor. imar planı, ruhsatı ve ÇED raporu ihtilaflı. Üstelik yenilenebilir enerji destekleme mekanizması nedeniyle üretmiş. Devlete de değerinin yaklaşık 3 katına enerji satıyor” dedi.
‘İNSANLAR SOKAKTAydı’
Karakurt HES’in inşası sırasında bölgede yaşayan vatandaşların mal ve ulaşım sorunlarının çözülmediğini söyleyen Alp, “Görüyorsunuz ya isyanlar bitmiyor, hukuksuzluklar bitmiyor. Kaldı ki firma da bitmiyor. YEKDEM’den faydalanmak için kanunu dinle, baraj altındaki evler boşaltılmadan, mülkiyet sorunu çözülmeden önce su tutmak zorunda olduğunu dile getiren Demir, şöyle konuştu: “Barajın üzerine ulaşım için yapılması gereken viyadük. Baraj nedeniyle ulaşımı kesilecek 20 köyün ihalesi bu süreçte iptal edilerek firma büyük bir ekonomik maliyetten kurtuldu. Bütün bu süreçlerde elbette ki kamu otoritesi görevlidir” dedi.
Alp sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mevzuatımıza göre, mevzuatımıza göre bu tür yatırımlar nedeniyle yurdundan edilmiş yerel halk için okul, su, yol, elektrik ve altyapı ile yaşanabilir alanlar yapılmalıdır, ancak ‘tarım köyü’ uygulaması Dönemin valisinin bu tarafta bir talebi olmadığı için yapılmadı ve Karakurt köyü halkı yol suyunu elektriksiz bir dağın tepesinde yaşamaya mahkum etti.
Şirkete yapılan fedakarlıklar bitmedi ve baraj nedeniyle sular altında kalan Kars-Erzurum karayolu için 300 milyona yakın kamu kaynağı harcanırken, yol için şirketten sadece 50 milyon alındı. Üstelik şirket Sarıkamışlılardan ve Sarıkamışlılardan tüm süreçlerde ve bugün intikam almak istercesine iş yerinde Sarıkamışlıları çalıştırmadı ve bölgede istihdam yaratmadı.
Bu projede kaçak taş ocağı işletmekten iş cinayetlerine kadar aklınıza gelebilecek tüm adli suçlar işlenmiş, inşaat sırasında yiyeceklerden zehirlenen işçiler hayatını kaybetmiştir.”
‘DSİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI BARAJ ŞİRKETİNİN CEO’SU OLDU’
CHP’li İnan Akgün Alp, “Bunca olay olurken kamu ne yapıyor” sözlerine devam ederek, “O daha da acıklı, DSİ Genel Müdür Yardımcısı şu an ne yapıyor biliyor musunuz, sizi tanıyorum” dedi. Şaşırmayacağım, o genel müdür yardımcısı şu anda o baraj şirketinin CEO’su, ‘su’ dedi.
CHP’li Alp, “Sonuç nedir; derelerimiz, sularımız, ormanlarımız talan edildi, insanımız yerinden edildi, turizm alanlarımız telafisi mümkün olmayan tahribata uğradı, adalet ayaklar altına alındı. Alın yerli ve milli anlayış ile AK Parti’nin vizyonunu alın. Türkiye’nin yüzyılının.” dedi.
CHP Kars Milletvekili Alp, “Kars’taki bu hukuksuzluk tek örnek değil” diyerek başka projelere dikkat çekti. Alp sözlerini şöyle tamamladı:
“Seçime birkaç gün kala üretimi yıllarca yılan hikayesine dönen atık su arıtma tesisine sahte temel attınız, bir arabanın üstüne kum döktünüz, birkaç boru bırakıp gittiniz. Seçime 11 gün kala. 500 yataklı hastanenin inşaat ruhsatı alınmadan temel atma törenini yeniden yaptığınızı belirterek, “Katı atık depolama tesisinin yeri konusunda itirazlar olsa da süreç devam ediyor. Tüm bu işleri üstlenen şirketlerdeki yatırımcı kuruluş temsilcilerini uyarıyorum; Gözüm onların üzerinde olacak.”